İLÇEMİZİN GENL TARİHÇESİ
TARİHİ
Kiraz Antik Çağlardan bu yana toplumlar tarafından
yerleşme ve kışlık barınak yeri olarak seçilmiştir. M.Ö. VIII. Yüzyılında İzmir
ve çevresinde parlak bir uygarlık kuran İonlar zamanında Kiraz ilçesine
"Kışlık Barınak" anlamına gelen "Kleos " denilirdi. İlçemiz
İonlardan sonra sırası ile Grek, Pers, Roma ve Bizanslıların istilasına
uğramıştır. Bizansların döneminde ilçeye "Çanakova" anlamına gelen
"Kilos" denilmiştir. M.S. 1300 yıllarına doğru ilçe Türk hakimiyetine
"Aydınoğlu Beyliğine " bağlanmıştır. Türkler zamanında ilçeye "
Güzel yer "anlamına gelen " Keleş " denilmiştir. Ancak bu kelime
zamanla halk dilinde " Keles" e dönüşmüştür. İlçemiz, 18.06.1947
tarih ve 6635 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 11.06.1947 tarih ve 5071 sayılı
"Yeniden 15 İlçe Kurulması Hakkında Kanun' la 01.01.1948 yılından geçerli
olmak üzere İzmir İline bağlı Kiraz ilçesi olarak kabul edilmiştir.
İLÇENİN TARİHİNİ YANSITAN BELLİ BAŞLI ESERLER
Hisar Kalesi, Yağlar Kalesi, Kayacık Hisar Kalesi,
Aydınoğlu Camii , Suludere Camii ve hamamı , Şemsiler ile Karaburç köylerindeki
kral mezarları olarak sayabiliriz. Halen eski medeniyetlerin izlerini taşıyan
eserler yöre halkı tarafından zaman zaman bulunarak çıkarılmaktadır.
MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ
KURTULUŞ SAVAŞI DÖNEMİNDE KELES/KİRAZ
(2 Haziran 1919-1 Eylül 1922): Kiraz; 2 yıl 3 ay 18
gün Yunan işgali altında kalmıştır.
.
1.4.5.1 Keles/Kiraz'ın Yunanlılar Tarafından İlk
İşgali(2 Haziran 1919-12 Temmuz 1919):
1 Haziran 1919 tarihinde Ödemiş, Kaymakçı ve Beydağ, 2
Haziran 1919 günü de Birgi ve Keles/Kiraz Yunan işgali altına girmişti.
Ödemiş ve doğusunda tertibat alan 2.Yunan Tümeni'nin,
Ödemiş'ten Keles/Kiraz'a ilerlemesi halinde, buradan da Beydağ/Balyambolu
üzerinden Nazilli'ye sarkması Aydın'ın doğusundaki kuvvetlerimizi kuşatabilme
tehlikesi, Keles üzerinden Alaşehir'i işgale yeltenebileceği ve bunun da
Salihli bölgesindeki kuvvetlerimizin gerisini kesebileceği tehdidi ortaya
çıktı. Bu tehdide engel olabileceği dikkate alınarak, her iki vadiye de hâkim
olan ve kontrol altında tutabilen Keles'in kuzeydoğusundaki Teke Yaylası, bu iş
için en uygun yerdi. Bunu gören ve Ödemiş'teki İlk Kurşun Muharebesi'nden sonra
Alaşehir'e gelen Yedek Subay Ali Orhan Bey, durumu Alaşehir Mevki Komutanı
Yüzbaşı Süleyman Sururi Beye anlattı ve Afyonkarahisar'daki silah deposundan
kaçırıp getirdiği 200 Alman tüfeğinin kedisine verilmesi durumunda Keles
Cephesi'ni açabileceğini belirtti, teklifi kabul edildi. Ancak, tam bu sırada düşmanın
Salihli'ye taarruz ettiği haberi gelince, bu tüfekler oraya gönderildi. Bu
sırada Keles'te bulunan Hacı Ahmet Efe'den gelen bir mektupta da, Ödemişten
hareket eden bir Yunan birliğinin Keles'e doğru ilerlemekte olduğu
bildiriliyordu.
Bunun üzerine Ali Orhan Bey topladığı 25 silahlı adam
ve Kozluca köyünden Mesut Hoca'nın toplayabildiği 25 dağlı ile birlikte 50
kişilik bir müfreze 10-11 Temmuz 1919 gecesi Alaşehir'den Teke yaylasına doğru
acilen yola çıktı. Bu Kafile Çavuşdağlı Kemik Mehmet Efe, Tombullar'dan
Sofuoğlu Hacı Hüseyin, Hacı Ahmet Efe, Umurlu'dan Hacı Ali, Örenli Halil Ağa,
Taşlıyatak'tan Mehmet Çavuş, Çandıroğlu Halil İbrahim ve bunları kızanlarından
oluşuyordu. Kuvayı Milliyecilerimiz arasındaki diğer önemli isimler de
Molla Hasan, Murat Bey, Musa Bey ve Çavuşdağlı Kabakoğlu ile Çavuşdağlı
Hacı Ahmet sayılabilir.Çaylılı Koca Mehmet Efe, yöre halkından savaşamayacak
derecede ihtiyar, sakat ve çocukların sağ salim emin yerlere göç etmelerini
sağlamış, kardeşi Tahir Efe ise; Keles yönüne çekilip, Yunan askerlerini
üzerine çekerek/şaşırtarak köylülerin bu göçlerini kolaylaştırmak için
çalışmıştır.
Teke Yaylasındaki köylere de haber gönderilerek,
gönüllülerin toplanmasına çalışıldı. Bu arada düşmana da Teke Yaylasında çok
kalabalık bir birliğimizin toplandığı kanaatine sahip olmasını sağlamak için,
bir hileye de başvuruldu. Elbi köyünde bahçıvanlık yapan Rumlar'a 60 yaşlarında
Postavoğlu Molla Hüseyin ile haber gönderilerek, her gün için birer okka sebze
göndermeleri istendi. Bu olaydan Keles'teki Yunan birliğinin komutanının haberi
oldu. Komutan da Teke yaylasında çok büyük bir Türk birliğinin toplandığını
değerlendirdi, birliğini baskından korumak için Ödemiş'e geri çekilme kararı
verdi (12 Temmuz 1919). Böylece, İlk Yunan işgali 41 gün sürmüş oldu.
Keles/Kiraz'ın Yunanlılar Tarafından İkinci İşgali (24
Haziran 1920-1 Eylül 1922)
İlk Yunan işgali, 2 Haziran-12 Temmuz 1919 tarihleri
arasında gerçekleşmişti. Yunan birliklerinin Keles/Kiraz'ı ikinci işgalinin,
aradan 11 ay 11 gün geçtikten sonra 24 Haziran 1920 tarihinde
gerçekleştirildiğini, İzmir'de yayınlanan Ahenk Gazetesi'nin 25 Haziran 1336
(1920) tarihli nüshasındaki Harekât-ı Askeriye Tebliğ-i Resmi başlıklı yazıyla
duyurulan, Yunan Erkan-ı Harbiye Reisi T.Pangalos'un aşağıdaki tamimden
öğreniyoruz:
"Ödemiş'in 22 km. doğusunda bulunan Keles
kasabası işgal edilmiştir. İleri harekâtımız aralıksız sürmektedir. Düşman
dağılıp silahlarını atarak kaçıyor. Genel Karargâh 116 24 Haziran 1920 Erkan-ı
Harbiye Reisi T.Pangalos"("Ödemiş'in 22 km şarkında bulunan Kilas
kasabası işgal edildi. İleri harekâtımız bilâ fasıla devam etmektedir. Düşman
dağılıp silâhlarını atarak ric'at ediyor. Karargah-ı Umumi 11624 Haz. 1920
Erkân-ı Harbiye Reisi T. Pangalos")
24/25 Haziran 1920 gecesi Adagi'de toplanan, insanlar
ve zeybek müfrezesi Sökeli Ali Efe komutasında Nazilli'ye gitti. Aynı gece
düşman, Balyambolu (Beydağ), Keles(Kiraz)'in doğusuna kadar ilerlemiştir. Bu
yörelerin halkı Nazilli, Sarayköy, Karacasu yönüne doğru kaçmaya/göç etmeye
başladılar. 3 Temmuz 1920 de bütün Büyük, küçük Menderes bölgeleri yeniden
Yunanlıların eline geçti.
Birinci Yunan işgali 1 ay 11 gün (41) gün sürmüştür. (
2 Haziran-12 Temmuz1919)
İkinci Yunan işgali de 2 yıl, 2 ay 7 gün sürmüştür.
(24 Haziran 1920-1 Eylül 1922)
Toplam Yunan İşgali süresi 2 yıl 3 ay 18 gündür.
Keles Cephesi'nin ve Keles Kuvayı Milliye
Teşkilatı'nın Kurulması
Yunan birliklerinin Keles/Kiraz'ı terk ederek Ödemiş'e
çekilmesi üzerine, Ali Orhan Bey, Karargahını Teke Yaylasından Karaburç köyüne
taşımıştır. Birlikte 3000 kişinin üzerinde gönüllü toplanmıştı ama onlara
verilecek yeterli tüfek bulunmadığı için, silahsız olanlar izinli olarak
köylerine gönderildi. Mevcut kuvvetler Hacı Ahmet, Musa Bey ve Murat
Beykomutasında olmak üzere üçe ayrıldı. Düşmana karşı harekete geçen yerel
güçler arasında en fazla efe, Hacı Ahmet Efendi'¬nin emrinde idi. 150 kişilik
bu güç, sık sık düzenlediği saldırılarla, işgalci güçlere Keles/Kiraz'da rahat
vermedi. Musa Bey, 50 kişilik gücüyle kentin kuzey kısmında mücadele ederken,
yine 50 kişilik kuvveti bulunan Murat ve Bakırlı Efeler, Gedik yakınlarındaki
Aktaş tepesi ile Birgi Taşpazarı mevkilerini tutuyorlardı.
Birliğimiz Keles'e girdi ve aynı gün Müderris İbrahim
Ethem Efendi (Uluborlu)'nin başkanlığında Keles Kuvayı Milliye Heyetikuruldu
(12 Temmuz 1919). Alaşehir Millî Kongresi'ne (16-25 Ağustos 1919) Ödemiş/Keles
Temsilcisi olarak da Müderris İbrahim Ethem (Uluborlu) Efendi katılmıştır.
Diğer temsilciler Ödemiş'ten Ali Efendi ve Molla Hüseyin'di.
Keles/Kiraz, 12 Temmuz 1919-23 Haziran 1920 tarihleri
arasında, işgalden uzak ama endişeli bir bekleyiş ve hazırlık dönemine
girmiştir. Bu dönem 11 ay 18 gün sürmüştür.
KELES/KİRAZ'IN KURTULUŞU (1 Eylül 1922)
Düşman işgali altındaki Keles/Kiraz için Kurtuluş Günü
yaklaşmıştı. 1 Eylül 1922 Salı günü için Birinci ve İkinci Ordulara verilen
emirler, düşmanın denize ulaşma yolunu sımsıkı kapatmaktı. Bu emirler şöyleydi:
"Birinci Ordu, 6 Eylül 1922 Çarşamba akşamı
Mantarlı-Alaşehir-Çavuş dağı hattına erişmiş olacaktır. Yine 6 Eylül akşamı
İkinci Ordu Gediz Çayını geçmiş olacaktır."
Keles/Kiraz, 1 Eylül 1922 günü, Yunan işgalinden
kurtarılmıştır. Yani, Keles/Kiraz'da 2 yıl 3 ay 18 gün süren Yunan
İşgali acısı sona ermiştir (2 Haziran-12 Temmuz 1919+24 Haziran 1920- 1 Eylül
1922) Bu sebeple; her yıl 1 Eylül Kiraz'ın Kurtuluş Günü olarak, törenlerle
kutlanmaktadır.
Kurtuluş Savaşı sıralarında, Keles/Kiraz'lı Kuvayı
Milliyeciler, büyük yararlılık gösterdiler. Ünleri günümüze kadar gelen bu
Kuvayı Milliyeciler, Binbaşı Çolak İbrahim komutasına girmişlerdir.
Çolak İbrahim Bey komutasındaki Süvari Birliği, 1 Eylül 1922 günü Kiraz'ı Yunan
işgalinden kurtarmıştır. Bu nedenle, bir caddeye Çolak İbrahim adı verilmiştir.
5 Eylül 1922 günü Yörük Ali Efe ve emrindeki zeybek
müfrezesi Keles'e indiğinde, her tarafa bayraklar asılmıştı. Zeybekler Ödemiş'e
doğru akın ederken de Kelesliler ve yol üzerindeki köylüler davul ve zurnalarla
onların yollarını kesiyor ve onlar için kurbanlar kesiyorlardı.
Türk İstiklal Harbi,II: Batı Cephesi s.98 (6 Kısım/
III. Kitap 31 Ağustos-Eylül 1922) "3. Süvari Tümeni 3 Eylül saat
07.00'deKeles/Kiraz'dan hareket ederek saat 13.00'de Ödemiş'i, 4 Eylülde
Tire'yi boşaltmışlardı. Yunanlıların Bayındır'da oldukları halktan öğre¬nildi.
Büyük Taarruz sonrasında düşmanı takip harekâtı 31 Ağustos 1922 de başlamış, 3.
Süvari Tümeni 4 Eylül 1922 saat 18.00'de Keles/Kiraz'a hareket etmiş ve gece
ya¬rısı 03.00'de varmış, istirahata çekilmiştir.Bunu öğrenen düşmanın bir
bölüğü, fırkanın üzerine geldiğini haber alınca, Ödemiş istikametinde
çekilmiştir." " denilmektedir. Bu belgeye göre, Kiraz'da
düşmanla çarpışma olmamış, çünkü geride bıraktığı birlik haber alınca
kaçmıştır.
KELES/KİRAZ EFELERİ
ÇAVUŞDAĞ'LI HACI AHMET
OZAN'LI NASUH EFE
SASALLI'LI KOCA CERİT MUSTAFA
SASALLI'LI MUSA BEY
ŞEMSİLERLİ MUSTAFA (Şemsiler, 1882-1947)
UMURCALILI ESE (İSA) (Umurcalı, 1896-Madran,
1922)
YAĞLARLI MURAT BEY (Yağlar, 1889-Sırımlı, 1922)
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİNDE KİRAZ/KELES (29 Ekim
1922 - Günümüze)